UZUN GÖMLEK

      Herkese bol neşeli güzel günler.  Biz evde boya badana halı yıkama sezonunu açtık :) Öyle yorulmuşum ki anlatamam :) Annemin kontrolleri hastane işlerimiz temizlik derken arada dikip bitirebildiğim hatta yok Pınar artık düğme dik öyle yayınla dediğim gömleğim sizlerle :)

 

 Belden aşağısına pile koydum böyle üst resimde belli olmuyor ama geniş rahat kalça kısmı :) 

 Kollarını da böyle diktim gömleğe benzesin demi :)  Kareli kumaş almayı bırakmalıyım :) Denk getirmeye uğraş olmuyor getirmezsen olmuyor .. Böyle de fena değil hani ..

Modeli yine kendim çizdim diyeceğim,nerede bir görelim diyeceksiniz. Ama  benden öyle renkli renkli güzel çizimler ( henüz) beklemeyin :)  Benim kendimce çizimim böyle :)

Ölçüleri de üstüne işliyor öyle kalıp yapıyorum :) 

Bunlar onun değil ama gazeteden kalıplarım böyle oluyor..

Oğluşum uykudan uyandı sev beni diye cilve yapıyor :) 

Herkese mutlu haftalar :)

SUÇ VE SUÇ 2 - FERDİNAND VON SCHİRACH

         Arada caaaanıım aşk romanlarına ara vermek lazım dedim. Kardeşim okumuş beğenmiş fırsatın varsa oku demişti :) Gerçekten ilginç hiç ummadığınız sonuçlarla karşılaşıyorsunuz. Merak uyandırıcı ve şaşırtıcı ... Birbiri ardına iki kitabı da keyifle okudum. Mutlaka okuyun derim :)


Ferdinand von Schirach 1964 Münih doğumlu, 1994 yılından beri Berlinde avukatlık yapıyor. Müvekkilleri arasında Politbüro üyesi ve Almanya Federal Haber Alma Servisi ajanı da var, büyük işadamları, ünlüler, sıradan insanlar, Türk göçmenler ve yeraltı dünyasının mensupları da...

 SUÇ 

Tanınmış, iyi kalpli bir doktor kırk yıllık karısını baltayla öldürüyor, cesedi parçalayıp polisi arıyor. İtirafı da cezası kadar sıradışı.
Bir adam banka soyuyor. Kulağa ne kadar garip gelse de, "haklı" sebepleri var.
Genç bir kadın kardeşini öldürüyor. Sevgisinden...
İnanılmaz ama gerçek hikayeler...
Ferdinand von Schirach bir savunma avukatı. Akıl almaz olan onun için sıradan bir durum. Schirach, yasalarla yolu kesişen suçsuzları savunduğu gibi, ağır suçluları da savunuyor.
Ve işte burada, o insanların hikayelerini anlatıyor.

SUÇ 2

Bir köpek bir anahtar yutuyor ve ardından kanlı bir mafya hesaplaşması geliyor... 
Bir lise öğrencisi İlluminati adına neredeyse ölümüne işkence görüyor... 
Bir kasaba bandosunda çalan dokuz mazbut adam bir genç kızın hayatını karartıyor ama hiçbir ceza almıyor...
Bir adamın çantasından 18 cinayetin fotoğrafı çıkıyor, karakolu elini kolunu sallayarak terk ediyor...


Ferdinand von Schirach, ceza davalarını etkileyici hikâyelere dönüştürüyor; kendine özgü sade diliyle çarpıcı bir yoğunluğa ulaşıyor. Yavaş ama kendinden emin, "iyi" ile "kötü"yü, "suç" ile "suçsuzluğu" ve her birimizin ahlaki sorumluluğunu sorguluyor. 


( açıklamalar d&r.com.tr den alıntıdır)

SİZ HAYALLERİNİZ İÇİN NE YAPIYORSUNUZ ?

  KİWİ

            Yalnızca Yeni Zelanda da yaşayan ve Yeni Zelanda'nın simgelerinden olan kiviler uçamayan kuşlardır ve çoğu kivi türünün de soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

   Uçamayan bir kuş  ve onun yaptıkları .... hepimiz uçamayan bir kuş gibi çırpınıyoruz. Peki biz ne yapıyoruz hayallerimiz için ...

UYDURMA GÖMLEK :)

         Günler sanki jet hızıyla geçiyor :) Mayıs bitecek nerdeyse bana mı öyle geliyor çok mu hızlandı hayat... Havalar şükürler olsun ısındı. Bende iyiyim hamd olsun . Arada bir sitemlerim iç sesimle bana eziyet etsede. İç seslede barışmanın yollarını buluyorum yavaş yavaş :)

        Bir mağazada görüp fiyatını sorduğum 25 TL cevabını aldığım ve yok canım ben dikerim dediğim gömleği düşünüp taşınıp çizip diktim. Zaten dikiş dikmek istememde ki asıl amaç çizip dikebilmekti. Şimdilik modeller kopya olsa da :)

           Lütfen biri şu ilik açma konusunda ki tembelliğimi nasıl yeneceğimi söylesin :) Birleştirdim önünü diktim gitti. Biraz geniş yapmışım. Kendimi kocaman görüyorum da kilo alınca :) Ama bol güzel oldu üstüne birşey almadan giyebilirm :)


Haziranda finaller var bende azıcık özetlere bakıyorum :) oluruna bıraktım vallahi :)

Herkese mutlu haftalar...

19 MAYIS

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !!!

ÖZLEDİM...

             Elinizin kolunuzun kalkamadığı içinizden hiç bir şey yapmak gelmediği, gelsede tat vermediği günler olur ya işte bugün öyle bir gündü benim için..

           Bende oturdum dedim Pınar en son ne zaman düşündün. Kendini isteklerini yaşadıklarını ... Farkettim ki epey olmuş. Aslında daha özlediğim neler var neler ...



                                    SARILMAYI .... AŞK'I .... HEYECANI ...

 

 

ÇALIŞMAYI ... KENDİ PARAMI KAZANMAYI ... 

DENİZİ .. YÜZMEYİ .. GÜNEŞ'İ...

 

 ÖZGÜRLÜĞÜ ... CESARETİ ...

ÖZLEDİM ... ..

Birazcık bencil olmayı , umursamaz olmayı , umutlu olmayı ... Özledim..

SONUNDA DİKTİM :)

          Aslında bir kaç hafta oldu dikeli hemen anında post yapamıyorum o alışkanlığı edinemedim bir türlü :)  Çok çok istediğim etek pantolonu sonunda yaptım. Kısmet kot kumaşa. Çünkü sürekli kot giyen biriyim :)

        Eski etek pantolonumun parçalarını dikkatlice arka ve ön olarak kestim. Sonra kumaşıma kalıp gibi kullanıp ölçüme göre ( azcıcık 38 bedendim 40 oldum da !!!) genişlettim. Diyeceksiniz ki Pınar hani fotolar e yaparken aklıma gelmedi. Haklısınız ne deseniz :)

      Sonuç bu oldu canlarım hatta sınava giderken bir oturumda giydim. Çok rahat ettim :) Tembelliğimden ütülemeden çektim giyerken ütülerim diye:) Kusuruma bakmayın emi :)

        Şimdi Haziran sınavlarına çalışma zamanı.. Ne olcak sonum bilmiyorum :) Şöyle relaxxx rahat bir insan olamadım hiç hayatımda :) KPSS ye demi girsem ne yapsam maksat stres olcak bir şeyler olsun :) Allahıma hamd olsun. Bütün dertlerimiz bunlar olsun. Herkese kocaman sevgiler ...

HER EVE BİR KEDİ :)

         Bir canlı bir kedi size neler neler öğretiyor bir bilseniz.. :) Süper bir inat bir yerlere çıkacaksa ne yaparsan yap çıkar bir şeyler yiyecekse ne yaparsan yap yer. Böyle bir ısrar. O derece bir merak ne getirirsen koklar kim gelirse koklar duvarları yerleri koltukları kapıları aklınıza gelen heryeri herşeyi :)

         Uykusu geldi ise muhakkak gelir kucağınıza yerleşir yüzünüze bakar kendini bir türlü sevdirir okşatır uyur :) Uyanınca da böyle yerlerde yuvarlanmalar patisiyle yüzünüzü sevmeler şımarmalar :) . Acıkınca acı acı miyavlayıp mama kabımı ver demeler :)

        O bir neşe bir ses bir can bir hayat evde .. İyi ki almışım oğlumu iyiki ...

           Bu oğlumun annesi ve kardeşleri . Beyazlı olan süt kardeş onu yolda buldum getirdim annesi seve seve kabul etti büyüttü . Bahçemizde hanımların oturduğu koltukta onlar yokken keyif yapıyorlar :)

Şalımın üstünde uyuyor sürekli ve onu uyurken bile seviyorum ...



Sınavlar bitti .. Darısı Haziran sınavlarına idare ederdi. Herkese mutlu haftalar...
     

HAYATIMIZ DA BAHAR TEMİZLİĞİ

Yazmayan kalemleri.
Sayfası bitmiş defterleri.
Kulpu kırık fincanları.
‘Zayıflayınca giyerim’ kotunu.
Son 5 aydır giymediğiniz kıyafetleri.
Arka balkona tıkıştırdığınız, bir gün yüzünü yenilerim pırıl pırıl olur dediğiniz o sandalyeyi.
Dibi kararmış tencereyi.
Taşındığınız hangi evden kaldığı, hangi kapıyı açtığı artık meçhul olan o anahtarları.
Sırf genç ve güzel çıkmışsınız diye yanınızda o hiç sevmediğiniz tiple poz verdiğiniz fotoğrafı.
Çekmecenin dibindeki müzik kasetlerini (kaset mi kaldı allah aşkına)
Atın.

 Ohh bir ferahlayın bakalım. Tamam mı?
Şimdi ihtimalleri atın.
‘Olacaktı, son anda olmadı’ları atın, olmamış işte.
Takılıp kaldığınız o günü.
Düşünüp durduğunuz o lafı.
Atın.
Küstüğünüz için uzun zamandır görmediklerinizin aklınızda kalan son görüntüsünü.
Alındıklarınızın, gücendiklerinizin hiç umurunda olmayan o ‘olayı’
Atın.
O hiç beceremediğiniz yemeğin tarifini
Kestiğiniz eski gazete küpürünü
İçinizi kemiren o ukteyi
Atın.

 Zamanı gelince yiyeceğiniz soğuk intikam yemeğini de dökün.
Soğuk yemeğin hiç tadı olmaz, dışarıdan bir döner söyleyin daha iyi.
Buzdolabının üzerindeki diyet listesini (faturaların altında duruyor)
Depodaki koşu bandını.
Atın.
Cevabı olmayan soruları
Kaçırdığınız fırsatları
Atıldığınız işleri
Beceremediğiniz ilişkileri
Atın.

Arkanızdan konuşanları.
Önünüzü kapayanları.
Alamadığınız terfiyi
Oturamadığınız evi
‘Şimdiki aklım olsa’ları
Aldığınız en kötü karneyi.
Hatta en iyi karneyi.
Çalışmayan saatleri.
İşe yaramayan fikirleri.
Kaçan trenleri.
Zamansız yaşlandıran dertleri.
‘O gün’ olanları.
Halının altına süpürdüklerinizi.
Dolabın dibine iteklediklerinizi.
Atın.

Bakın, ne güzel güneş çıktı.


(Facebook .  Kişisel Gelişim ve OLumlamalar sayfasından alıntıdır..)


 Hepimizin güneşi bol günleri keyifli huzurlu olsunn...  Bu hafta sonu sınavlar var benim için bol bol dua edin..